Kiracının tahliyesinde yeni yargıtay kararı

59060

Günümüz ekonomik koşullarında ev sahibi olmak ve kirada oturmak her iki taraf için çekilmez hale geldi. Ekonomide enflasyonun artmasıyla ev sahipleri kiracılarını çıkarmak için bin bir takla atmaya başladı. Öbür tarafta Kiracılar ise evi terk etmemek için artık sonuna kadar direniyor. Hepimizin ortak derdi kira ve kiracılar oldu. Ekonomik koşulların ev sahibi olmaya imkan vermediği günümüz Türkiye'sinde insanlar daha önceden çıktığı evlerin kira fiyatlarındaki artışına karşı direnme ve evde kalma yoluna gidiyor. Birçoğumuz etrafımızda illa duymuş veya kendi başımıza gelmiştir. Ev sahipleri tatlı dille çıkaramadıkları kiracıları rahatsızlık verecek seviyede telefon ile arama ve türlü türlü bahaneler uydurarak evi boşaltmak istiyorlar. Kiracılar ise dava yolu tahliye olana kadar uzatmalara oynuyor.

Şimdi sizlere avukat olarak küçük bir tüyo vereceğim. Eğer kiralık evde oturuyorsanız dikkatlice okuyun çünkü tahliye edilememeniz için size söyleyeceklerim, sizin direnme gücünüzü arttıracak. Eğer ki ev sahibi iseniz siz de dikkat kesilin çünkü kiracıya karşı açacağınız tahliye talepli icralar da artık bazı borçların ödenmediği halde tahliye davası açmanız sizin için zaman kaybı olabilir.

Değerli Okurlar, Son çıkan yargıtay kararı ile yargıtay aslında karanlıkta kalmış bir noktayı aydınlığa kavuşturdu. Kiracı ve ev sahibi ilişkisinde ortaya çıkabilecek sorunlardan biri de kiracının kira bedelini ödememesi durumudur. Bu durumda icra iflas kanununun 269. maddesi ve ilgili düzenlemeler devreye girerek tahliye talebiyle açılan davalara yönelik önemli bir süreci düzenlemektedir. Öncelikle belirtmek gerekir ki, kiracının kira bedelini ödememesi ev sahibini maddi açıdan zor durumda bırakabilir. İşte böyle durumlarda "7-30 süreci" adı verilen bir yöntem devreye girer. Bu süreç, kiracının tahliye edilmesini ve kiracılık yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle daha hızlı bir şekilde çözüme kavuşturmayı amaçlar. 

Tahliye talepleriyle başlatılan sürecin işleyişi oldukça önemlidir. Tahliye talebinde kira bedelinin ödeme emri ile birlikte yer alması gerekmektedir. Kiracının kira borcunu ödememesi durumunda, icra dairesi kiracıya ödeme emri düzenlerken tahliye talebinin de mutlaka içinde bulunması gereklidir. Aksi takdirde, ilerleyen aşamalarda tahliye talebi geçerli sayılmayabilir. 

Ev sahibi olarak icra talebinizin içerisinde yer alan faiz ve vekalet ücretlerine dair borçlar eğer tarafınıza kiracı tarafından ödenmez, sadece ana para ödenirse ve kiracınız ödeme emrine itiraz ederek kira borç bedelini öderse artık tahliye talebiniz geçerli olmayacaktır. Yani ev sahiplerinin kiracıya açtığı kira alacağına dair tahliye talebli icra takibindeki ana borç miktarı ödendiği vakit tahliye talebi ortadan kalkacaktır. Ancak vekalet ücreti ve diğer faiz giderlerinin ödenmediğine dair ev sahibi halen itirazın kaldırılması için dava açmaya devam edebilir. 

Eğer kiracı iseniz ve evinizden çıkmak istemiyorsanız ev sahibinizden kira bedellerinin ödenmesine dair gelecek icra takibindeki ana borç miktarını ödemeniz size karşı yöneltilen tahliye talebini ortadan kaldıracaktır ancak diğer borçlardan halen yükümlü olacaksınız. 

Eğer ki ev sahibi iseniz ve kiracınızı tahliye talepli icra takibiyle evinden çıkartmak istiyorsanız ve kiracınız ana borç miktarını ödeme emrini aldıktan sonra ödediysen artık farklı bir yol bularak tahliye edebilirsiniz. Ev sahiplerinin haklı sebeple tayhliyelerine dair ileri zamanlarda tekrardan bu konuyu aydınlatacağım. Şimdilik tüyolarım bu kadar. Bir sonraki hukuki yazımızda görüşmek üzere.