İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, TBMM'de kurulan Bolu
Kartalkaya otel yangını faciası komisyonunun bu haftaki
toplantısında partisi adına söz aldı.
Araştırma komisyonunun doğruları ve hataları, ortaya koyma
mecburiyetinde olduğunu belirteren Uz, şunları söyledi:
"Geçen haftaki konuşmaya başlarken iki genç kardeşimizden
bahsetmiştik, orada vefat eden kahramanlardan bahsetmiştik.
Yani bunları hatırlatmamızın sebebi şu: İnsan hayatının ne kadar
değerli olduğuna vurgu yapmak için. Bugün de orada bir baba
vardı, ailesinin tamamını yitirdi, tek başına kaldı ve hâlâ
konuşamıyor. Beşiktaş'ta bir babamız, yan odaya geçiyor,
bir kurtuluş çaresi ararken yangın odaya sıçrayınca bir
evladını ve eşini kaybediyor, diğer çocuğunu kucağını alıyor, tam
atlayacakken bir bebek görüyor, onu da alıyor kucağına, onu
da kurtarabilir miyim diye. Sonra vefat ettiğini görüyor, bebeği
bırakıyor, oğluyla beraber atlıyorlar, babanın iki ayağı
kırılıyor ama evladı da orada rahmetli oluyor yani bir aile
tamamen gidiyor. Yani bunu niye anlatıyorum? Bu komisyon yani her
seferinde şey diyoruz "Yani bu komisyonun yetkileri şu
kadar, bu kadar." Hayır arkadaş, bu Komisyonun yetkileri
hukukun da... Yani adalet, hâkim ve savcıysa gerekirse bunu
da olmak zorundayız çünkü biz, Türk milleti adına görev
yapıyoruz, bu görevi bize Türk milleti verdi ve tüm siyasi
partilerin bir araya gelerek kurmuş olduğu bir komisyon.
Dolayısıyla bu Komisyon gerekirse bu davanın hâkimi savcısı da
olmak zorunda yani ben buna katılmıyorum, bırakın hâkimler
ve savcılar, onlar kararını versin ama biz de doğruları ve
hataları, noksanları burada ortaya koyma mecburiyetindeyiz.
Şimdi, bu anlamda da bir şey sormak istiyorum. AFAD burada,
efendim, bir rapor hazırladık mı? Burayla ilgili raporumuzu hazır
mı efendim? Var mı bir raporumuz?
AFAD'ın bir raporu var mı burayla ilgili? Yani, şöyle, şunun için
soruyorum: Bilirkişi raporu gelmiş, iki günde hazırlanmış
ve bu olay olalı otuz altı günü geçmiş. Eğer AFAD bir rapor
hazırlayıp da bizim bu Komisyona gelmiyorsa biz ne
yapıyoruz ya? Bir sorgulamak lazım kendimizi de. Ya, AFAD ne
yapar? Otuz altı gün geçmiş kardeşim, buranın raporu
nerede?" Nerede?" demek lazım, bunu istiyoruz biz. Bu böyle
çözülür. Yıllardır komisyon kuruluyor, "Bir daha yaşanmasın diye
biz onun için." yapıyoruz, yaşanıyor, o zaman ceza ve ödülü
faaliyete sokması lazım bizlerin, bu noktada yapıcı ve
baskıcı olmamız lazım. Arkadaş, gerekirse oradaki otel o şekilde
bırakılmalı ve utanç abidesi olarak gelecek nesillere
gösterilmelidir. Burada devlet, görevini yapmayanlar var, burada
iktidar var, burada muhalefeti var, kim üstüne alınıyorsa,
bakanlıklar var, burada görevini yapmayanlar var ve Komisyon
çalışmış, bunları da tespit etmiş, onu da gidip oraya asmak
lazım ve utanç abidesinin oradan kaldırılmaması lazım. 78
can verdik ya, düşünüyorum insan kafayı yer yani ciddi bir iş bu.
Yani bunun hakikaten siyaseti falan yok, siyaseti
olmadığını göstermek için de bu Komisyon seçilmişler olarak
atanan bakanı buraya getirmek mecburiyetinde. O zaman, biz
niye görev yapıyoruz ya? Bakan gelip de 78 kişiyle ilgili
"Kardeşim, eksiklikler, hatalar, noksanlar bu." diyemiyorsa
burada bir şey kaçırılıyor demektir. Bu doğru değil, bunu
kabullenmek mümkün değil yani. Bunu özellikle istirham ediyorum
ve bu noktada, ilgili tüm bakanların buraya getirilmesi
teklifimi de yenilemek istiyorum yani bu çok
önemli.
AFAD'la da ilgili sorularım var -suçlayıcı değil, tamamen yapıcı-
görev ve sorumluluklarını anlamak adına sormak istediğim
birkaç şey var; yazılı olarak da vereceğim, yazılı olarak
Komisyona iletirseniz çok memnun olurum.
Şimdi, AFAD'ın yangın söndürme koordinasyonunda rolü tam olarak
nedir yani Orman Genel Müdürlüğüyle orada bir faaliyet
noktasında ne gibi bir protokolü var ya da var mı, yok mu; bu çok
önemli. Orman yangınları ve şehir yangınlarını ayırıcı bir
özelliğiniz, bir çalışmanız var mı; istirham ediyoruz bunu
da. Yine, bu uydu görüntülemeyi çalıştırıyor musunuz yani bu
alanlarda özellikle yangının çıkma alanlarının çok
olduğu... Çünkü ben de Çanakkaleliyim, Kaz Dağları'nda yanmadık
yerimiz kalmadı. Dolayısıyla, böyle bir çalışmanız var mı; bu da
bizim için önemli. Bu risk haritalarını yeniliyor mu AFAD;
bu çok önemli. Hem belediyelerle hem de il özel idaresiyle nasıl
bir iş birliği içinde çalışıyorsunuz; bu, bizim için
önemli. Yine, bu deprem ve sel felaketlerine yönelik farkındalık
çalışmanız var mı? Bunlarla ilgili otelleri sorumlu tutuyor
musunuz? Yangın hâlinde, olay anında bununla ilgili
çalışmalar yapılıyor mu? Örneğin, yangın uçakları, helikopterler,
termal kameralar istenilen düzeyde mi ve elimizde bunlardan
ne kadar var? Yapay zekâ desteği kullanıyor musunuz, erken
uyarı sistemlerini kullanıyor musunuz; bunlar çok değerli. Bunun
için bir bütçeniz var mı? Bütçe aktarılmasında eksiklik
varsa lütfen bunu da gündeme getirin, biz bu bütçeleri
tamamlayalım yani insan hayatı her şeyden değerli, ağaç,
orman, doğa, çevre, her şeyden kıymetli; bu yüzden, bunu da
arzu ediyoruz. Kartalkaya'yla ilgili de son olarak bu
faciaların yaşanmaması adına sizlerin otelleri denetleme
yetkiniz var mı, böyle bir talebiniz oldu mu; bunu da arzu
ediyoruz. Söyleyeceklerim şimdilik bundan ibaret."