Oversharing Nedir? Sosyal Medyada Aşırı Paylaşımın Zararları

Sosyal medyada aşırı paylaşım yapmanın zararları nelerdir? Psikologlar, bu davranışın altında yatan nedenleri ve engellemenin yollarını anlatıyor.

1003

Sosyal medyada her anımızı, her düşüncemizi, her duygumuzu paylaşmak isteriz. Ancak bazen bu paylaşımların dozunu kaçırabilir ve kendimizi rahatsız edici, uygunsuz veya gereksiz bilgilerle başkalarına açabiliriz. Bu duruma oversharing yani aşırı paylaşım deniyor. Peki oversharing neden olur, nasıl engellenebilir ve bize ne gibi zararları vardır? İşte bu yazımızda bu soruların cevaplarını bulacaksınız.

Oversharing Nedir?

Oversharing, İngilizce’de “share” (paylaşmak) ve “over” (aşırı) kelimelerinin birleşiminden oluşan bir terimdir. Kişinin kendi kişisel hayatı hakkında gereğinden veya uygun olandan daha fazla detay ve bilgi paylaşmasına denir1. Özellikle sosyal medya platformlarında sıkça karşılaştığımız bir durumdur. Mesela biriyle tartıştığımızda, hemen o kişi hakkında kötü şeyler yazabilir, ilişki sorunlarımızı veya sağlık problemlerimizi herkese duyurabilir, yediğimiz içtiğimiz her şeyi fotoğraflayıp paylaşabiliriz. Bu şekilde kendimizi samimi, içten veya ilgi çekici göstermeye çalışırken aslında oversharing yapıyor olabiliriz.

Oversharing Neden Olur?

Oversharing’in altında yatan birçok psikolojik neden vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:

  • Yalnızlık: Kişi kendini yalnız hissettiğinde, başkalarıyla bağlantı kurmak ve ilgi görmek için aşırı paylaşım yapabilir. Bu şekilde kendini daha iyi hissetmeye çalışırken aslında kendini daha da izole edebilir.
  • Aşırı sosyal medya kullanımı: Sosyal medya, kişisel ve profesyonel yaşamlarımız arasındaki çizgileri giderek daha fazla bulanıklaştırıyor ve bizi “arkadaş” listemizin çok ötesinde sonuçları olabilecek hassas bilgileri yayınlama riskiyle karşı karşıya bırakıyor1. Çoğumuz sosyal medyada kendi yaşamlarımız hakkında uygunsuz miktarda ayrıntıyı (fazla paylaşım) ifşa ediyor ve daha sonra pişman oluyoruz. Utanç ve spekülasyonların ötesinde, sosyal medyada ayrım gözetmeden yapılan paylaşımlar, profesyonel yaşamınızdan kişisel yaşamınıza önemli olumsuz sonuçlar doğurabilir.
  • Sınırı belli olmayan ilişkiler: Kişi, yakın olduğu veya olmak istediği kişilerle arasındaki sınırları belirleyemeyebilir. Bu durumda, karşısındakine kendini daha yakın hissetmek veya güven kazanmak için aşırı paylaşım yapabilir. Ancak bu, karşısındakinin rahatsız olmasına veya ilişkinin zarar görmesine neden olabilir.
  • Ani duygu durumları: Kişi, güçlü duygular hissettiğinde, genellikle içindeki hisleri çevresiyle paylaşmak ister. Arkadaşları, aileleri ve meslektaşlarıyla iletişim kurmak ve onlardan destek almak için dürtüsel olarak itilir. Aşırı yoğun duygularla hareket edilen anlarda, ani hislerle öfke veya sevinci paylaşma duygusu gözlemlenir. Elbette bu durum çok insani bir davranıştır ama sınırları bilerek ve gözeterek. Bu ayrımı yapmak içinse sağlıklı düşünmek gerekiyor.
  • Gergin veya eksik hissedilen arkadaş çevresi: Kişi, arkadaş çevresinin kendisini yeterince dinlemediğini, anlamadığını veya desteklemediğini düşünebilir. Bu durumda, başka insanlara kendini ifade etmek ve kabul görmek için aşırı paylaşım yapabilir. Ancak bu, karşısındakilerin ilgisini kaybetmesine veya kişiyi yargılamasına yol açabilir.
  • Kendini kanıtlama ve benimsenme ihtiyacı: Kişi, kendine güveni düşük olduğunda, başkalarının onayını ve beğenisini kazanmak için aşırı paylaşım yapabilir. Özellikle sosyal medyada, diğer insanların hayatlarına bakarak kendini yetersiz veya eksik hissedebilir. Bu durumda, kendini daha iyi, daha başarılı, daha mutlu göstermek için aşırı paylaşım yapabilir. Ancak bu, gerçeklikten uzaklaşmasına ve kendini daha da kötü hissetmesine neden olabilir.

Oversharing’in Zararları Nelerdir?

Oversharing, kişinin kendine, başkalarına ve ilişkilerine zarar verebilir. İşte bazı olası zararları:

  • Kişisel mahremiyetin kaybı: Kişi, kendisi hakkında çok fazla bilgi verdiğinde, kişisel mahremiyetini koruyamaz. Bu, kendini savunmasız, rahatsız veya pişman hissetmesine neden olabilir. Ayrıca, paylaştığı bilgilerin başkaları tarafından kötüye kullanılması veya ifşa edilmesi riski de vardır.
  • Sosyal reddedilme: Kişi, aşırı paylaşım yaptığında, karşısındaki insanları sıkabilir, rahatsız edebilir veya itebilir. Bu, sosyal reddedilme, yalnızlık veya dışlanma hissine yol açabilir. Ayrıca, paylaştığı bilgilerin başkaları tarafından alay konusu edilmesi veya eleştirilmesi de mümkündür.
  • İlişkilerin zarar görmesi: Kişi, aşırı paylaşım yaptığında, yakın olduğu veya olmak istediği kişilerle arasındaki ilişkileri bozabilir. Bu, güven, saygı veya sevgi kaybına neden olabilir. Ayrıca, paylaştığı bilgilerin başkaları tarafından yanlış anlaşılması veya çarpıtılması da ilişkileri zedeleyebilir.
  • Psikolojik sorunlar: Kişi, aşırı paylaşım yaptığında, psikolojik sorunlar yaşayabilir. Bu, anksiyete, depresyon, özgüven eksikliği, suçluluk, utanç, pişmanlık, stres veya travma gibi sorunlar olabilir. Ayrıca, aşırı paylaşımın altında yatan psikolojik nedenler de olabilir. Bu, dikkat eksikliği, obsesif kompulsif bozukluk, narsisistik kişilik bozukluğu, borderline kişilik bozukluğu veya bipolar bozukluk gibi sorunlar olabilir.

Oversharing Nasıl Engellenebilir?

Oversharing, kişinin kendine, başkalarına ve ilişkilerine zarar veren bir davranıştır. Bu nedenle, bu davranışı fark etmek ve engellemek için bazı adımlar atılabilir. İşte bazı öneriler:

  • Kendinizi tanıyın: Oversharing’in altında yatan psikolojik nedenleri anlamak için kendinizi tanımanız gerekir. Neden aşırı paylaşım yapma ihtiyacı duyduğunuzu, bu davranışın size ne gibi fayda veya zarar sağladığını, hangi durumlarda veya kişilerle aşırı paylaşım yaptığınızı sorgulayın. Kendinizi daha iyi tanıdıkça, aşırı paylaşım yapmanın altında yatan duygularınızı ve ihtiyaçlarınızı daha sağlıklı bir şekilde ifade edebilirsiniz.
  • Sınırlarınızı belirleyin: Aşırı paylaşım yapmamak için, kendinizle ve başkalarıyla aranızdaki sınırları belirlemeniz gerekir. Kendinizle ilgili hangi bilgilerin özel, hangilerinin paylaşılabilir olduğunu netleştirin. Ayrıca, başkalarıyla olan ilişkilerinizde de hangi bilgilerin uygun, hangilerinin uygun olmadığını ayırt edin. Bu sınırları belirlerken, paylaştığınız bilgilerin size, karşınızdaki kişiye ve ilişkinize ne gibi etkileri olabileceğini düşünün. Sınırlarınızı belirledikten sonra, bunlara sadık kalın ve başkalarının da sınırlarına saygı gösterin.
  • Dürtülerinizi kontrol edin: Aşırı paylaşım yapmak, genellikle dürtüsel bir davranıştır. Kişi, güçlü duygular hissettiğinde, bunları hemen başkalarıyla paylaşmak ister. Ancak bu, sonradan pişmanlık veya utanç duymasına neden olabilir. Bu nedenle, aşırı paylaşım yapmadan önce, biraz durup düşünmek ve duygularınızı kontrol etmek gerekir. Paylaşmak istediğiniz bilgilerin gerçekten gerekli, doğru ve uygun olup olmadığını, bunların size ve başkalarına ne gibi sonuçlar doğurabileceğini, alternatif yollarla kendinizi ifade edip edemeyeceğinizi değerlendirin. Eğer aşırı paylaşım yapmanın size veya başkalarına zarar vereceğini düşünüyorsanız, bunu yapmaktan vazgeçin.
  • Sosyal medya kullanımınızı sınırlandırın: Aşırı paylaşım yapmanın en büyük kaynağı sosyal medyadır. Sosyal medya, kişiyi sürekli paylaşım yapmaya ve başkalarının hayatlarıyla kıyaslamaya teşvik eder. Bu da, kişinin kendini yetersiz, mutsuz veya eksik hissetmesine ve daha fazla paylaşım yapmasına neden olur. Bu kısır döngüyü kırmak için, sosyal medya kullanımınızı sınırlandırmanız gerekir. Sosyal medyada geçirdiğiniz zamanı azaltın, sizi rahatsız eden veya kıskandıran hesapları takipten çıkın, paylaşım yapmadan önce iki kere düşünün, sosyal medyayı hayatınızın merkezi yapmayın. Sosyal medya yerine, gerçek hayatta insanlarla iletişim kurun, hobilerinize zaman ayırın, kendinizi geliştirin.
  • Profesyonel yardım alın: Aşırı paylaşım yapmanın altında ciddi psikolojik sorunlar yatıyorsa, bunları tek başınıza çözmeye çalışmayın. Profesyonel bir yardım almak, size daha sağlıklı ve mutlu bir yaşam sunabilir. Bir psikolog veya psikiyatrist ile görüşerek, aşırı paylaşım yapmanın nedenlerini, sonuçlarını ve çözümlerini konuşabilir, kendinize uygun bir tedavi planı oluşturabilirsiniz. Ayrıca, güvendiğiniz yakınlarınızdan da destek alabilir, onlarla duygularınızı ve düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.
(ESRA GÜLLER)
Paylaş