Mardin Evleri: Tarih kokan taş mimarisinin eşsiz yansıması

Mardin, özgün taş mimarisi ve teraslar üzerine kurulu evleriyle, Güneydoğu Anadolu'nun benzersiz şehirlerinden biri olarak dikkat çekiyor. Yüzyıllardır değişmeyen yapı geleneği, kente mistik bir atmosfer kazandırıyor.

418

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin özgün kentlerinden Mardin, Mazı Dağları'nın (Masius) güney yamaçlarında, doğudan batıya 2.500 metre uzunluğunda ve 500 metre genişliğinde bir alan üzerine kurulmuştur. Kentin yapısı, kaleden bakıldığında üst üste yığılmış izlenimi veren evleriyle dikkat çekerken, ovaya doğru teraslar halinde alçalan yapısıyla da ilginç bir görünüm sergiliyor.

Çevrenin ağaçlık yapısıyla tezat oluşturan ak evler, doğal dokunun mimariyle buluştuğu eşsiz bir manzara sunuyor. Mardin’deki yapılaşma, Ortaçağ’dan günümüze ulaşan Kuzey Suriye mimarisinin etkileriyle şekillenmiş, Diyarbakır ve Şanlıurfa gibi şehirlerden farklı olarak kapalı bölge karakterini korumuştur.

Mardin Taşı: Kentin kimliğini yansıtan malzeme

Mardin’in geleneksel evlerinde kullanılan başlıca yapı malzemesi, Coğrafi İşaret Tescilli "Mardin Taşı"dır. Açık renkli, sarımsı yapıya sahip olan bu taş, kolay işlenebilme özelliği sayesinde zengin süslemelerle donatılmıştır. Ocaktan çıkarıldıktan sonra zamanla sertleşen bu kireçtaşı, yüzyıllardır Mardin'in mimari kimliğini belirlemektedir.

Sıva kullanılmadan inşa edilen bu evlerde, duvarların temizliği taş kırıntılarından elde edilen kumla yapılır. Duvarların örülmesinde ise kireç ile karıştırılmış kumdan elde edilen doğal harç kullanılır. Ahşap malzemeye çok az yer verilen Mardin evleri, taş işçiliğine duyulan büyük bağlılıkla inşa edilmiştir.

Mardin Evlerinin Mimari Planı: İklime uyumlu yapılaşma

Mardin evleri, kalenin eteklerinden ovaya doğru teraslar şeklinde inşa edilmiştir. Mezopotamya Ovası'na açılan kapıları ve en az iki katlı yapılarıyla dikkat çeken bu evlerde, hiçbir evin gölgesi diğerinin üzerine düşmeyecek şekilde düzenlenmiştir. Bu mimari anlayış, hem estetik hem de işlevsel bir şehir dokusu oluşturmuştur.

Dar sokaklar, yazın kavurucu sıcağından koruyan gölgelikler sağlar. Kesme taş döşemeli eyvanlar, yazın oturmak ve gecelemek için ideal yarı açık alanlar sunar. Taş duvarlar sayesinde yazın serin, kışın sıcak bir iç ortam sağlanır. Evlerde, erkek misafirler için ayrılan “selamlık” ve aile yaşamına ayrılan “harem” bölümleri bulunur. Selamlık bölümünde taş işçiliğinin en güzel örnekleri sergilenir ve kahve ocakları gibi detaylara yer verilir.

Geleneksel taş işçiliği ve Mardin'in geleceği

Bugün bile Mardinliler beton yapılara sıcak bakmamakta ve geleneksel taş mimariden kopmamaktadır. Kentin tarihi dokusu, modern mimari akımlara rağmen korunmaya devam ediyor. Mardin’in bu özgün yapısı, sadece Türkiye’de değil, dünya genelinde de önemli bir kültürel miras olarak kabul edilmektedir.

Tarihle doğanın iç içe geçtiği Mardin, taş evleri ve kendine has sokak dokusuyla, zamana meydan okuyan şehirlerden biri olmayı sürdürüyor.

Foto: Mardin Valiliği

(ERHAN TAYLAN)
Paylaş