1933 yılında dünyaya gelen Karamani, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Tekstil ve Seramik Bölümleri’nden mezun olduktan sonra eşi Sabit Karamani’nin evde kurduğu seramik atölyesinde çalışmalarına başladı. Eserleri, Türkiye’nin farklı kentlerinin yanı sıra, Venedik Bienali ve gümüş madalya aldığı Uluslararası Seramik Sergisi başta olmak üzere birçok uluslararası platformda sergilendi. Karamani’nin yapıtları ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, Japonya ve Türkiye’de özel ve kurumsal koleksiyonlarda yer aldı.
Karamani, seramik sanatında kendine has bir görsel dil yaratarak, toprakla bütünleşmiş bir sanatçı olarak tanındı. Ana tanrıça Kibele’nin küçük ama görkemli heykelciğinden, aşıkların şefkatli kucaklaşmasının tasvirine, Karamani’nin sevgiyle yarattığı, zarif seramik heykel ve panolar izleyenleri insanın en yoğun duygularını derinlemesine keşfetmeye davet etti.
Sanat camiası ve sevenleri tarafından büyük üzüntüyle karşılanan Karamani’nin cenazesi, bugün Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi.
(HABER MERKEZİ)
