Dün sabah saatlerinde Çanakkale'de işlenen kadın cinayetinin yankıları sürüyor. Çanakkale Kent Konseyi Kadın Meclisi üyeleri ve kadın derneklerinden temsilciler bugün Cumhuriyet Meydanı'ndaki basın açıklamasıyla tepkilerini dile getirdiler.
Çanakkale Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Didem Gürdoğan tarafından okunan açıklamada kadınların uğradığı şiddetin boyutunun her geçen gün arttığını söyledi.
Gürdoğan açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"
Bugün burada toplanmamızın sebebi; Son günlerde toplumun tüm kesimlerini derinden sarsan ve üzen kadın cinayeti haberleri basında yer almasıdır.
Ülkemizin çeşitli illerinde ve Çanakkale'de dün bir kadın boşanma aşamasında olduğu kocası tarafından öldürüldü. Yine geçen hafta İstanbul'un merkezinde Şişli’de bir kadın arkadaşımız da eski eşi tarafından öldürüldü. İnsan hakları ihlali ve küresel bir sorun olan şiddet, toplum açısından yıkıcı bir etkisi bulunan bir olgudur. Kadına yönelik şiddet yaşam hakkı, işkence ve kötü muamele yasağı, özgürlük ve güvenlik hakkı, fiziksel ve duygusal bütünlük hakkı gibi temel İnsan Haklarının ihlal edilmesine yol açmaktadır. Bunun yanında varolan hakların yani İstanbul Sözleşmesinin feshedilmesi, Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine ilişkin 6284 sayılı kanunun yok sayılmasına yol açmaktadır. Türkiye'de erkek şiddetini caydırıcı etkenler bilinçli olarak yok edilmiş görünmektedir.
2024 yılında 394 kadın cinayeti işlendi. Dahası 259 kadının ölümü de şüpheli sınıfında, yani geçen yıl 700'e kadın bir erkek tarafından öldürüldü. Bu cinayetlerin yüzde 66'sını öldürülen kadınların kocaları, eski kocaları, birlikte olduğu erkekler, eskiden birlikte olduğu erkekler işledi.
Erkek şiddeti her geçen gün artıyor, öldürülen kadınların sayısı da giderek artıyor. Bu yıl, ilk üç ayda 98 kadın bir erkek tarafından katledildi.
Bugün hiç kimse, Türkiye'de yaşayan kadınları fiziksel şiddete, psikolojik şiddete karşı koruyan işleyen bir sistem olduğunu iddia edemez. Kadının aile içinde taciz ve şiddete uğraması bugün Türkiye'de normal görülüyor neredeyse herkes tarafından tolere ediliyor. Kadına karşı toplumda ve aile içinde şiddete karşı korumasız bırakan siyasi yaklaşımı Çanakkale Kent Konseyi Kadın Meclisi olarak kınıyoruz. Her kadın cinayeti kadınların kötü muameleye uğramama hakkına ve yaşam hakkına bir saldırı niteliği taşımaktadır. Bu gerçekçi sebeplerle İstanbul Sözleşmesi'ne geri dönülmesini talep ediyoruz. 6284 sayılı kanunun işler hale getirilmesini talep ediyoruz.
Kadın cinayetlerinde öldürülenlerin yarsının 19 ile 35 yaş kadınlar olduğunu bir kenara yazın. Genç kadınlarımızı şiddetten nasıl korunacaklarını daha önemlisi nasıl uzak kalacaklarını bu toplum öğretmiyor. Dünkü sokakta işlenen cinayette öldürülen genç kadın örneğinde olduğu gibi...
Aile yılı ancak aile içinde kadının güvende olduğu ve güvende hissettiği bir toplumda anlamlı olacaktır. Kadının güvende olmadığı yer aile olamaz.
Yüreklerimiz acı ve üzüntüyle dolu bir yas bitmeden diğeri başlar oldu kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet kabul edilemez bu durumların önlenmesi ve kadınların yaşam hakkının korunması için tüm uygun araçlar kullanılarak samimi ve gerçeçi çözümler için ilgili kurumların işbirliği ve mücadelesi gerekmektedir. Yani işitin artık kulağı olan işitsin bu kadınların seslerini işitin! Taşın altına ellinizi koyup kaldırın kadın cinayetlerini!
Çanakkale Kent Konseyi Kadın Meclisi olarak İstanbul Sözleşmesinin yeniden kabul edilmesini ve kadına yönelik şiddete karşı gerçek bir siyasi duruş benimsenmesini talep ediyoruz.
Katledilerek yaşamlarına son verilen kadınların yakınlarına başsağlığı diliyoruz."
Basın açıklamasına kadın derneği üyelerinin yanı sıra Çanakkale Kent Konseyi Başkanı Halit Kubilay Fırat'ın eşi Emel Fırat da katılarak; destek verdi.
(HADİYE AYŞE İRİM)