Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi'nde aylar önce başlayan müsilajın, her geçen gün yoğunlaştığını ve yüzeyden deniz dibine kadar örümcek ağı gibi yayıldığını ifade etti. Sarı, yapılan bilimsel uyarılara rağmen, sorumluların müdahale konusunda yeterli adım atmadığını ve çözümün başkasından beklendiğini savundu. Müsilaj oluşumunu tetikleyen üç temel faktöre dikkat çeken Sarı, "Deniz yüzeyi sıcaklıklarındaki artış, Marmara Denizi'nin durağan yapısı ve azot-fosfor dengesini bozan yoğun kirlilik, birlikte etki gösterdiğinde müsilaj oluşumu kaçınılmaz hale geliyor" dedi.
Sürecin özellikle sonbaharda başladığını, ilkbaharda ise su
sıcaklığının artışıyla müsilajın deniz yüzeyini tamamen
kapladığını belirten Sarı, bu durumun özellikle sabit yaşayan
deniz canlılarını olumsuz etkilediğini vurguladı. Sarı, "Denizle
kurduğumuz yanlış ilişkinin bir sonucu olarak ortaya çıkan
müsilaj, üçlü tetikleyiciden en az biri devre dışı kalıncaya
kadar sürmektedir" diyerek, çözümün sadece yüzeyde temizlik
yapmakla sınırlı kalmaması gerektiğini dile getirdi.
Suyun ısındığı temmuz ortasından sonra müsilajın yüzeyden
kaybolduğunu ve bu noktada yetkililerin başarı açıklamalarıyla
sorunu yok saymaya başladığını belirten Sarı, "Müsilajsız günlere
ulaşmak için üçlü tetikleyici mekanizmadan en az bir bileşenin
eksilmesi şarttır" dedi. Bu noktada kontrol edilebilecek tek
faktörün kirlilik olduğunu vurgulayan Sarı, Marmara Denizi'ni
kirletmeye devam edildiği sürece müsilajın daha sık ve yoğun
görüleceğini belirtti.
Prof. Dr. Mustafa Sarı, Nilüfer Çayı örneği üzerinden bazı çözüm önerilerinin tehlike barındırdığına işaret ederek, "Çayı kirleten kaynakların durdurulması, arıtma tesislerinin etkin çalışmasının sağlanması ve kaçak deşarjların engellenmesi yerine, çayın borularla Marmara Denizi'ne ulaştırılması Nilüfer Çayı'nın bir atık kanalına dönüştüğünü kabul etmek anlamına gelir" dedi.
Sarı, Marmara Denizi Eylem Planı'na da değinerek, ileri biyolojik
arıtmaya geçişte başarının yüzde 0,7 seviyesinde kaldığını
belirtti. Yasal düzenlemelerin önemli olduğunu ancak esas
başarının uygulamada sağlanması gerektiğini vurguladı.
Açıklamasının sonunda, "Müsilajı önlemek için yeni teknolojilere
değil, MDEP'in uygulanması için siyaset üstü bir yaklaşıma
ihtiyaç var" diyen Prof. Dr. Mustafa Sarı, Çevre, Şehircilik ve
İklim Değişikliği Bakanı'nın Marmara çevresindeki yerel
yöneticileri tekrar bir araya getirerek sorumlulukların açıkça
ele alınması gerektiğini ifade etti.