Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 2B arazileriyle ilgili milyonlarca vatandaşı ilgilendiren kritik açıklamayı yaptı. Yıl sonuna kadar tüm 2B alanları kayıt altına alınacak ve tapular hak sahiplerine teslim edilecek. Peki 2B arazisi tapusu nasıl alınır, 2B arazide imar yapılabilir mi?
6831 Sayılı Orman Kanunu’nun 2/B maddesinden ismini alan 2B arazileri, orman niteliğini yitirmiş ve kadastro çalışmaları sonucu orman sınırları dışına çıkarılmış Hazine arazileri olarak tanımlanıyor. Türkiye genelinde yaklaşık 480 bin hektarlık bir alanı kapsayan bu araziler, özellikle Mersin, Antalya, Kocaeli ve Yalova gibi şehirlerde yoğunluk gösteriyor.
2B arazisi tapusu almak isteyen vatandaşların, 31 Aralık 2011 tarihinden önce bu arazilerin kullanıcısı ya da fiili sahibi olması gerekiyor. Başvuru sürecinde kimlik belgesi, varsa mirasçılık belgesi ve arazinin kullanıldığını ispat eden belgeler talep ediliyor. Hak sahipliği ispat edildikten sonra başvurular Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na iletiliyor.
Bakan Murat Kurum, 5 milyon vatandaşı doğrudan ilgilendiren 2B tapuları hakkında önemli bir duyuruda bulundu. Tüm 2B alanlarının yıl sonuna kadar kayıt altına alınacağını ve hak sahiplerine tapularının verileceğini açıklayan Kurum, bu sürecin hızlandırılacağını ifade etti. Orman vasfını yitirmiş alanların tespiti de eş zamanlı olarak devam ediyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yönetilen bu alanlarda imar konusu ise oldukça sınırlı. 2B arazilerinde yapılaşma izni, imar planına bağlı olarak değerlendirilir. Plansız alanlarda ruhsatsız yapılaşma yasal değil. Ancak yerel yönetimlerin imar planı oluşturması durumunda bazı alanlarda yapılaşma izni alınabiliyor.
Anayasa gereği, bu arazilerin satışında belirli sınırlamalar bulunuyor. Orman köylüleri haricindeki üçüncü şahısların 2B arazilerini satın alması yasaklanmış durumda. Bu kural, orman köylüsünün yaşam alanlarının korunması amacıyla uygulanıyor. Dolayısıyla satış ve devir işlemleri yalnızca hak sahiplerine yönelik düzenleniyor.
Çoğunlukla köylüler tarafından tarım, hayvancılık ve yerleşim amaçlı kullanılan bu araziler, geçmişte orman niteliği taşımasına rağmen, yıllar içinde bu vasfını yitirmiş alanlar olarak yeniden değerlendirilmiş durumda. Mevcut durumda bu alanların yasal olarak tanınması ve tapuya bağlanması süreci hız kazanmış durumda.
(HABER MERKEZİ)