19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı anısına başlatılan “2000 Kilometre Saygı ve Vefa Pedalı” bisiklet turunun son etabı Batum Türk Okulu’nda gerçekleşti. Murat Tecimen, büyük bir anlam taşıyan bu yolculuğun sonunda Gürcistan’daki Türk öğrenci kardeşlerimizle bir araya gelerek duygu dolu anlar yaşadı.
Batum Türk Okulu’nda öğrencilerle buluşan Tecimen, projenin amacını ve anlamını öğrencilere içtenlikle anlattı. Şehitlik ziyaretleri boyunca yaşadıklarını paylaşan Tecimen, “Bu yolculuk sadece fiziksel bir dayanıklılık değil, aynı zamanda tarihimize ve kahramanlarımıza duyduğum saygının bir ifadesidir,” diyerek, vefa duygusunun yürekten geldiğine dikkat çekti.
“Türkiye’den bisikletimle gelmiş olmam, öğrenci kardeşlerimizi çok mutlu etti,” diyen Tecimen, gözlerdeki heyecan ve mutluluğun bütün yorgunluğunu unutturduğunu belirtti. “İyi ki gelmişim,” ifadelerini kullanan Tecimen, öğrencilere Çanakkale Şehitliği’ni ziyaret etmeleri için davette de bulundu.
Projesi boyunca birçok ilde şehitlik ziyaretlerinde bulunan Murat Tecimen, bu yolculuğun sadece bir spor etkinliği değil, aynı zamanda bir bilinç ve farkındalık hareketi olduğunu vurguladı. “Şehitlerimizi unutmamak ve unutturmamak için Demir Atım ile yola devam edeceğim,” diyen Tecimen, her bir pedalı tarih bilinciyle çevirdiğini söyledi.
Ziyaret sırasında Batum Türk Okulu Müdürü Ahmet Güzeller’e, müdür yardımcısına ve değerli öğretmenlere samimi ilgileri ve misafirperverlikleri için içten teşekkür eden Tecimen, kendisine takdim edilen plaketin de gurur verici olduğunu ifade etti. “Bu anlamlı hediye için tekrar teşekkür ediyorum,” diyerek duygularını dile getirdi.
Batum’da gerçekleştirilen bu anlamlı buluşma, yalnızca bir turun sonu değil, aynı zamanda milli bilinçle atılmış bir adımın başlangıcı oldu. Murat Tecimen’in “2000 km Saygı ve Vefa Pedalı” projesi; tarihimize, şehitlerimize ve genç nesillere duyulan derin saygının somut bir örneği olarak hafızalara kazındı. Öğrencilerle kurulan gönül köprüsü, gelecekte atılacak nice anlamlı adımların habercisi niteliğindeydi.
(YUSUF SONKURT)