Helikopter, dikey kalkış ve iniş yapabilen, havada sabit kalabilen ve her yöne hareket edebilen bir hava aracıdır. Peki, bu teknolojik harikayı kim icat etti? Helikopter tarihi nasıl şekillendi? Gelin, bu soruların cevaplarını birlikte arayalım.
Helikopter kelimesinin kökeni, Yunanca “spiral” anlamına gelen “helix” ve “kanat” anlamına gelen “pteron” sözcüklerinin birleşmesinden oluşan “hélicoptère” sözcüğüne dayanıyor. Bu sözcüğü ilk kullanan kişi ise, 1860’lı yıllarda minik hava taşıtları tasarlayan Fransız mucit Viscount Gustave de Ponton d’Amécourt oldu.
Helikopter mantığı, insanlık tarihi boyunca uçma tutkusunu besleyen bir fikirdi. Çin’de MÖ 400 yıllarından beri çocuklar, avuç içinde döndürülüp bırakıldığında uçan pervaneli oyuncaklarla oynuyorlardı. Avrupa’daki çocuklar da 1400 yıllarından itibaren benzer oyuncaklara sahipti.
İnsan gücüyle çalışan bir helikopter tasarımı ise, 1480’li yılların sonunda İtalyan mucit Leonardo da Vinci tarafından yapıldı. Da Vinci’nin “Uçan Vida” adını verdiği tasarımında, yukarı doğru yükselmeyi sağlamak için kendi çevresinde dönen bir platform bulunuyordu. Ancak bu tasarım hiçbir zaman gerçeğe dönüşmedi.
Helikopterlerin icadı, 1800’lü yılların sonunda içten yanmalı motorların geliştirilmesiyle mümkün oldu. 1907 yılında Fransız Paul Cornu, ilk motorlu helikopteri geliştirerek kullanma imkanı elde etti. Çift pervaneden ve tek motordan oluşan bu ilk örnek, 20 saniyeliğine yerden yaklaşık 30 santimetre yükselmeyi başardı.
Cornu’dan sonra helikopter geliştirme çabaları hızlandı. 1924 yılında Fransız mucit Etienne Oehmichen, geliştirdiği helikopterle 1,69 km uzunluğundaki üçgen bir rotayı takip ederek 7 dakika 40 saniye boyunca yerden 15 metre yüksekte havada kaldı1
Bugün de kullanılan helikopterlerin ilk örneği olarak sayılabilecek helikopter ise, Rus asıllı Amerikalı bir bilim insanı olan İgor İvanovich Sikorsky tarafından icat edildi. 75 beygirlik bir güce sahip olan VS-300 adını verdiği modelle 1939 yılında yere bağlı kablolarla ilk uçuşunu gerçekleştiren Sikorsky; 1940 yılında ise ilk serbest uçuşunu gerçekleştirdi3
Helikopterler, dikey kalkış ve iniş yapabilme, havada sabit kalabilme ve her yöne hareket edebilme gibi özellikleri sayesinde, pek çok alanda kullanılan hava araçları haline geldi. Helikopterler, arama-kurtarma, sağlık, yangın söndürme, ulaşım, turizm, askeri, polis, haberleşme, tarım, inşaat, film çekimi gibi farklı amaçlarla kullanılabiliyor.
Helikopterlerin kullanım alanları, teknolojinin gelişmesiyle birlikte daha da artmaya devam ediyor. Örneğin, NASA’nın Mars’a gönderdiği Perseverance aracı, yanında bir helikopter de taşıyordu. Bu helikopter, Ingenuity adını taşıyor ve Mars’ın atmosferinde uçmak için tasarlandı. Ingenuity, 19 Nisan 2021 tarihinde Mars’ta tarihi bir uçuş gerçekleştirerek, başka bir gezegende uçan ilk hava aracı oldu.
Helikopterler, insanlığın gökyüzüne olan tutkusunu yansıtan ve hayatı kolaylaştıran bir icat olarak tarihe geçti. Ancak helikopterlerin gelişimi henüz bitmedi. Helikopter üreticileri, daha hızlı, daha güvenli, daha verimli, daha sessiz ve daha çevreci helikopterler tasarlamak için çalışmalarını sürdürüyor. Ayrıca, helikopterlerin elektrikli, hibrit, otonom ve insansız versiyonları da geliştiriliyor.
Helikopterler, insanlığın gökyüzüne olan tutkusunu yansıtan ve hayatı kolaylaştıran bir icat olarak tarihe geçti. Ancak helikopterlerin gelişimi henüz bitmedi. Helikopter üreticileri, daha hızlı, daha güvenli, daha verimli, daha sessiz ve daha çevreci helikopterler tasarlamak için çalışmalarını sürdürüyor. Ayrıca, helikopterlerin elektrikli, hibrit, otonom ve insansız versiyonları da geliştiriliyor.
(HABER MERKEZİ)
