İYİ Parti İl Genel Meclisi Üyesi Murat Çağlayan, gündem dışı söz aldığı İl Genel Meclisi Kasım Ayı Toplantılarının 1. Oturumunda Kazdağlarındaki madencilik faaliyetlerini gündeme getirdi.
Çağlayan konuşmasında şu sözlere yer verdi:
“Bölgede yürütülen madencilik faaliyetleri, yalnızca ekosisteme değil, bölge halkının geçim kaynaklarına, sağlık durumuna ve yaşam kalitesine de olumsuz etkiler yaratma potansiyeline sahiptir. Doğal su havzalarının madencilik nedeniyle kirlenmesi, çevredeki köylerdeki tarımsal faaliyetleri tehlikeye sokarken, hava ve toprak kirliliği riski de bölge halkının temel yaşam ihtiyaçlarını tehdit etmektedir.
Özellikle Kaz Dağları'nın Balıkesir bölümü milli park statüsüne alınarak koruma altına alınmışken, Çanakkale tarafında aynı koruma statüsünün uygulanmaması, bu kıymetli ekosistemin eksik koruma altında bırakıldığını göstermektedir. Bu durum, bölgede artan madencilik faaliyetleriyle birleştiğinde ekosistemin sürdürülebilirliğine yönelik ciddi bir risk oluşturmaktadır.
Bayramiç’teki Halilağa Bakır/Altın madeni proje alanında halkın ve sivil toplum kuruluşlarının tüm itirazlarına ve halen devam eden hukuk mücadelesine rağmen, daha önce işaretlenen ağaçların kesimi maalesef başlamıştır.
İddialara göre kesilecek ağaç miktarının bir milyona ulaşacağı ifade ediliyor.
Yaklaşık 6.000 hektara genişletilmesi planlanan maden projesi ile yüzbinlerce ağaç geri dönülemez bir şekilde yok olacak ve bölgedeki köyler doğrudan etkilenecek.
Bu ölçüde bir kesiminin, yıllık 180 bin ton oksijen üretiminden mahrum kalmaya denk geldiğini, uzmanlar ifade ediyor.
Projeden en fazla etkilenecek olan köyler Hacıbekirler, Muratlar, Halilağa, Yanıklar, Osmaniye ve Yaylacık.
Su kaynaklarıyla beraber tüm Bayramiç ve Çan etki alanına girmektedir. Edindiğimiz bilgi doğrultusunda patlatmalı açık ocak olarak işletilecek olan madenin proje süresi 2 yıl inşaat dönemi, 15 yıl işletme dönemi, 2 yıl kapatma dönemi olarak toplam 19 yıl olarak planlanmış!
Ülkemizin en önemli doğal ve kültürel alanlarından biri olan Kaz Dağları’nı feda edemeyiz! Bu alanda yaratılan tahribat, restorasyon çalışmalarıyla veya diğer alanlarda yapılacak ağaçlandırma çalışmaları ile telafi edilemez. Halilağa Bakır Madeni projesine verilen tüm izinlerin acilen iptal edilmesi gereklidir.
İklim ve biyoçeşitlilik krizini aynı anda yaşarken, tek müttefikimiz doğamızdır.
Kuraklık ve susuzluk zaten alarm verirken, maden için kullanılacağı söylenen yıllık yaklaşık 4.5 milyon m3 su, bölgeye geri dönüşü mümkün olmayan zararlar verecektir. Yapılan çalışmalarda da bu oranda bir yer altı suyunun da bölgede olmadığı ifade edilmektedir. Geleceğimizin teminatı ormanlarımızı ve suyumuzu korumazsak hepimiz kaybederiz.
Kazdağları bizlere emanettir.
Bakır görünümlü altın madeni için Kazdağları'nda ağaçların katledilmeye başlandığını görüyoruz.
Ağaç varsa su var, oksijen var, bereket var, hayat var.
Ağaç yoksa kıtlık var, kuraklık var. Hem kuraklıktan bahset, hem nerde ağaç var katlet!
Yeşiline ve suyuna sahip çıkmak vatanına sahip çıkmaktır!
Milletvekilimiz Sayn Rıdvan Uz da TBMM’de Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Murat Kurum tarafından yazılı olarak yanıtlanması talebiyle konuyla ilgili soru önergesi vermiştir.
Sürecin takipçisi olarak Kazdağlarımıza sahip çıkmak için mücadeleye devam edeceğimizi ifade ediyor yüce Meclisi ve kamuoyunu saygıyla selamlıyorum.”
(HABER MERKEZİ)
