Liv Hospital Ankara Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Doğan Atan, çocuklarda orta kulak enfeksiyonu hakkında açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Atan, "Kulak akıntısı, işitmede azalma, ateş, halsizlik, bulantı-kusma ve ishal gibi şikayetlerin varlığında akut otitis media dediğimiz iltihaplı orta kulak hastalığını düşünmekteyiz. Bu tanı mutlaka hekim tarafından doğrulanmalı ve tedaviye başlanmalıdır" ifadelerini kullandı. Poliklinik şartlarında endoskopik ya da mikroskopik muayene sayesinde kolayca tanı konulabildiğini işaret eden Prof. Dr. Atan, "Akut otitis medianın daha çok bakteriyel etkenler nedeniyle oluştuğu bilindiği için tedavide antibiyotikler kullanılmaktadır. Antibiyotik kullanım süresi 7-10 gündür. Bunun dışında, ağrı kesiciler ve burun spreyi kullanılabilir" diye konuştu.
"Kalabalık
ortamlar riski artırabilir"
Çocuklarda orta kulak enfeksiyonlarına neden olabilecek bazı risk
faktörlerinden bahseden Prof. Dr. Atan, "Küçük yaş, kalabalık
yerlerde yaşama, prematüre doğum öyküsü, pasif tütün içiciliği,
biberonla beslenme, sosyo-ekonomik durum, genetik, mevsim (kış,
sonbahar), erkek cinsiyet ve çeşitli hastalıkların bulunması bazı
risk faktörleridir (bağışıklık yetersizliği, yarık damak, kistik
fibrozis, down sendromu vb.) Orta kulak enfeksiyonları sonrasında
nadiren kulak zarında sekel olarak delik kalabilir. Bu durumlarda
takip ve zamanı geldiğinde kulak zarındaki hasarın onarılması
gerekmektedir. Orta kulak enfeksiyonlarında nadiren
komplikasyonlar görülmektedir. Bu durum günümüzde yaygın ve erken
dönmede antibiyotik tedavisinin başlanması ile açıklanabilir.
Orta kulak boşluğunun beyin, beyincik ve yüz siniri gibi hayati
organlar ile komşu olması nedeniyle komplikasyonları ciddi,
ilerleyici ve hayati risk teşkil edebilir. Komplikasyon oluşması
durumunda hasta mutlaka hastaneye yatırılmalı ve multidisipliner
bir yaklaşımla tedavi edilmelidir" dedi.
"Kulakta sıvı
birikmesi görülebilir"
Prof. Dr. Atan, sık rastlanan bir diğer orta kulak hastalığının
ise orta kulak boşluğunda herhangi bir sebebe bağlı olarak sıvı
birikmesi durumu olduğunu dile getirdi. Bu hastalığa akut seröz
otitis media denildiğinin altını çizen Prof. Dr. Atan, "Bu
hastalıkta akut otitis medianın semptom ve bulguları yoktur.
Erken evrede kulakta dolgunluk ve basınç hissi olurken, daha
ileri aşamalarda işitme kaybı görülmektedir. Tanıda endoskopik ya
da mikroskobik muayene ile orta kulakta kulak zarının arkasında
sıvı görülmesi tipik bir durumdur. Bunun dışında yapılan
odyolojik değerlendirmede orta kulak basıncında azalma ve işitme
kaybı görülmesi de tipiktir" şeklinde konuştu.
"Çocukluk
çağında daha sık görülür"
Kulakta sıvı birikiminin daha çok çocukluk çağında görüldüğünü
dile getiren Prof. Dr. Atan, "Bunun başlıca sebebi çocukluk
çağında üst solunum yolu enfeksiyonlarının fazla görülmesi ve
östaki tüpünün daha kısa, yatay seyirli olmasındandır. Östaki
tüpü geniz ve orta kulak boşluğu arasında bulunan boru şeklinde
bir organdır ve orta kulağın havalanmasından sorumludur. Östaki
tüpünün geniz eti (adenoid hipertrofi), alerjik rinit,
bademciklerin büyüklüğü (tonsiller hipertrofi), reflü vb. gibi
durumlarda fonksiyon kaybı görülmesine bağlı olarak orta kulakta
sıvı birikimi görülmektedir" dedi.
"İşitme kaybı
gelişmemişse medikal tedavi ile takip
edilebilir"
Kulakta sıvı birikimi durumunda işitme kaybı gelişmediyse
çocukların medikal tedavi ile bir süre takip edilebileceğini dile
getiren Prof. Dr. Atan, "Medikal tedavide altta yatan durumun
tedavisi önemlidir. Bunun dışında, soğuk algınlığı ilaçları,
burun spreyi, mukolitikler ve alerjik rinit varsa
antihistaminikler kullanılmaktadır. Medikal tedaviye 2 ay süre
ile cevap vermeyen veya işitme kaybı gelişen çocuklarda uzun süre
medikal tedavi kullanımı doğru değildir" açıklamasında bulundu.
"Kulak zarına
tüp yerleştirilmesi gerekebilir"
Medikal tedavi ile yanıt alınamayan durumlarda, kulakta sıvı
birikimine bağlı gelişebilecek kulak zarı ve orta kulak hasarını
önlemek amacıyla kulak zarına tüp yerleştirilmesi
gerekebileceğini sözlerine ekleyen Prof. Dr. Atan, "Bu işlem
genel anestezi altında yapılmakta ve yaklaşık 30 dakika
sürmektedir. Kulak zarına yerleştirilen tüp yaklaşık 6 ay-1 yıl
sonra kulak zarından ayrılmaktadır. Kontroller sırasında hekim
dış kulak yoluna düşmüş olan tüpü almaktadır. Bunun için ayrıca
cerrahi bir işlem gerekmez" ifadelerini kullandı.