Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Çanakkale Merkez İlçe’den 11 kişi kesin olarak partiden ihraç edildi. Kararın ardından ihraç edilen isimler, yaşanan süreci ve alınan kararları sert sözlerle eleştirdiği bir basın toplantısı düzenledi. Basın açıklamasını Çanakkale Belediye Eski Başkan Yardımcısı İrfan Mutluay seslendirdi.
Kesin ihraç kararı verilen kişiler hakkında kamuoyunda oluşan bilgi kirliliğini ortadan kaldırmak için basın açıklaması düzenlediklerini ifade eden Mutluay, “Öncelikle vurgulamak isteriz ki; bizler için ihraç kararı verildi diye CHP’li kimliğimizden vazgeçmeyeceğiz. İnanıyor ve biliyoruz ki herkes gelir geçer, kalıcı olan CHP’dir. Yaşadığımız her ne olursa olsun partimize aidiyet duygumuz devam edecektir. Cumhuriyet Halk Partili olmak doğru bildiğini doğru bir şekilde söylemeyi gerektirir.” dedi.
Mutluay süreci şu ifadelerle anlattı:
“14-28 Mayıs 2023 tarihlerinde yapılan Milletvekilliği ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kaybedilmesinin toplumda ve partililerimizde oluşturduğu umutsuzluk dalgası, ‘değişim’ sloganıyla gerçekleşen 38’nci Olağan Kurultayla birlikte umuda dönüşmüş, parti içi demokratikleşme umutlarını ve beklentilerini de yükseltmiştir. Bu amaçla, katılımcı yönetim anlayışının partinin en kılcal damarlarına kadar etki etmesi, parti üyelerinin karar alma süreçlerinde aktif rol alması ve taban (üye iradesinin) adaylık süreçlerinde asıl belirleyici unsur olması yönünde üye tabanımızda büyük bir beklenti oluşturmuştur. Partimiz Çanakkale’de 2019 yerel seçimleri öncesinde İl Belediye Başkan adayını, İl Genel Meclisi Üyelerini ve Belediye meclis üyelerinin büyük çoğunluğunu üyelerinin katılımıyla örgüt gözetiminde ön seçimle belirlemiş ve yüzde 60’ın üzerinde bir oy oranı ile İl Belediyeleri arasında en yüksek oyla İl Belediye Başkanlığı kazanılarak büyük bir başarı elde edilmiştir. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in gerek 38’nci Olağan Kurultayda yaptığı konuşmada, ‘namus ve şeref’ sözü vererek ‘önseçimin teminatı bir genel başkan olacağını’ belirtmesi, Çanakkale’de adayların ön seçimle belirleneceği yönündeki beklentileri artırmıştır. Çanakkale gibi demokrasi kültürünün ve geleneğinin yerleşmiş olduğu bir kentte, bu beklenti yalnızca biz CHP üyelerinin değil, demokratik kitle örgütlerinin, tüm demokratların beklentisidir. Bizlerde bu demokrasi talebini sesi olduk; sözü olduk.”
2024 yerel seçimleri öncesi Çanakkale Belediye Başkanlığı aday adaylığı için 4 adayın başvurduğu kaydeden Mutluay, “Benim dışımdaki 3 Belediye Başkan aday adayını arayarak, Belediye Başkan adayımızın ön seçimle belirlenmesi için ortak talepte bulunma teklifimi ilettim. Sayın Mehmet Öngen ve Sayın Erdal Gezen olumlu görüş bildirirken, Sayın Muharrem Erkek ise bütçesini birlikte oluşturacağımız anket yaptırma önerisinde bulundu ve önerimi kabul etmedi. Bunun üzerine, 3 aday adayı olarak İl Belediye Başkan adayının ‘üyelerin tam katılımıyla ve sonuçlarına uyulmak kaydıyla örgüt gözetiminde eğilim yoklaması yapılarak belirlenmesi’ yönündeki talebimizi içeren 24 Kasım 2023 tarihli dilekçemizi Genel Merkezimize gönderilmek üzere Merkez İlçe Başkanlığımıza sunduk. Ancak herhangi bir yanıt alamadık. Ayrıca, şahsım, parti üyelerimiz ve meclis aday adaylarımız tarafından MYK, Parti Meclisi Üyeleri ile Milletvekillerine telefon, mesaj ve e-posta ile ulaşarak ön seçim taleplerimiz iletilmiş, ancak bu taleplere de dönüş sağlanmamıştır. Bu süre içinde, meclis üyeliklerine aday adayı olan arkadaşlarımla ve parti üyelerimizle birlikte, maddi ve manevi tüm imkânlarımızı kullanarak, Çanakkale kamuoyuna yönelik çalışmalarımıza başladık. Gerek sivil toplum örgütlerinden, demokratik kitle örgütlerinden, gerekse Çanakkale kamuoyundan, halkımızdan çok büyük bir destek gördük. Buradan arkadaşlarıma ve desteklerini sunan herkese bir kez daha teşekkür ediyorum. Çalışmalarımız, girişimlerimiz ve kamuoyunun adayımızın önseçimle belirlenmesi yönündeki beklentilerin aksine, 21 Aralık 2023 tarihli Parti Meclisi kararı ile İl Belediye Başkan adayı merkez yoklaması (atama) yöntemiyle belirlenmiş, bu karar; parti tabanında ve partimize gönül veren seçmende büyük ölçüde rahatsızlığa ve tepkiye neden olmuştur. Bu yöntemin Çanakkale’de ki CHP oylarına olumsuz etki edeceği her platformda tarafıma ifade edilmiştir.” dedi.
Sözlerine devam eden Mutluay, “Parti üyelerimizle yaptığımız geniş katılımlı bir toplantıda, Parti Meclisinin atama kararının revize edilerek, ön seçim talebimizi Genel Merkezimize iletmek üzere, 25 Aralık 2023 tarihinde başlayan 3 günlük sembolik bir yürüyüş kararı aldık. 27 Aralık 2023 tarihinde Genel Merkez önünde yapılan basın açıklamasından sonra, davet üzerine, önceki dönem İl Başkanımız Sayın Doğan Ateş’le birlikte Genel Başkan Yardımcılarımız Sayın Ensar Aytekin ve Sayın Gökhan Zeybek’le görüşmeler yaptık. Ön seçim talebini içeren ve kısa sürede toplanan 1000’in üzerinde bireysel imzalı dilekçeleri Sayın Gökhan Zeybek’e teslim ettik. Sesimizi duyuramadığımız Genel Merkezimize ön seçim talebimizi ilettik. Ve aday belirlemedeki atama kararının gerekçesini öğrenmek istedik. Sayın Gökhan Zeybek atama kararında önce anketlerden söz etse de, tüm ısrarlarımıza rağmen Genel Merkez tarafından yaptırılan güncel (Kasım-Aralık 2023 tarihlerine ait) bir anketi önümüze koyamadı. Şu ana kadar da böyle bir anketi görmüş değiliz. Dolayısıyla böyle bir anket yok! Gökhan Zeybek’le yaptığımız bu görüşmede yalnızca kendi adaylıklarımızı değil; Gelibolu ilçesindeki atama kararının gözden geçirilmesi, Kepez Beldemizle birlikte ön seçim kararı alınmasını; aksi takdirde partimizin en güçlü olduğu yerlerde seçimlerin kaybedilme olasılığı bulunduğunu ilettik. Dolayısıyla taleplerimiz yalnızca kendimizle ilgili değil, partimizin başarısı yönünde olmuştur. Uyarılarımız dikkate alınsaydı Gelibolu gibi en güçlü olduğumuz İlçemiz ne yazık ki kaybedilmeyecekti! Çanakkale’de son ana kadar korkulu rüya görmeyecektik!” şeklinde konuştu.
Kendisine çeşitli partilerden adaylık teklifi yöneltildiğini ifade eden Mutluay, “Bu süreç sonrasında; Türkiye İşçi Parti’si başta olmak üzere, demokratik kitle örgütleri, partililerimiz ve Çanakkale kamuoyundan bağımsız aday olmam çok sayıda teklif aldım. Hatta İyi Parti Belediye Başkan Adayı Sayın Burak Kunt tarafından da birlikte çalışma teklifi aldım. Kendisine sorulursa bu durumu teyit edecektir. Gerek ben, gerekse aday adayı olan arkadaşlarım ve ekibimle birlikte bu teklifleri hiç düşünmeden geri çevirdik. Çünkü biliyorduk ki seçim bıçak sırtındaydı. Bizler aday belirleme yöntemini her ne kadar doğru bulmasak da; CHP’nin kalesi olan Çanakkale’nin kaybettireni olmadık, bundan sonrada olmayacağız!” dedi.
31 Mart yerel seçimlerinden aylar sonra, ‘Parti aleyhine çalışma’ suçlamasıyla kendileri hakkında disiplin soruşturması başlatıldığını hatırlatan Mutluay, “Hazırlanan sözde suçlamaya esas belgelerin tamamı Ön seçim talebiyle Ankara yürüyüşümüze ait video ve fotoğraflar… Kamuoyunun ve Türkiye’nin gözü önünde Parti İçi demokrasi ve ön seçim talebi ne zamandan beri “Parti aleyhine çalışmak” oluyor? Ön seçim talebi CHP üyelerinin ezici bir çoğunluğunun talebidir; bizim sesimiz aynı zamanda CHP ye gönül veren seçmenin ve demokrat kamuoyunun sesidir. Tek merkezli algı yönetimi ile bizleri “Parti aleyhine çalışmak” olarak göstermeye çalışanlar; şunu iyi bilsinler ki sol kültür ve devrimci ahlakla beslenmiş, yaşamı emek ve demokrasi mücadelesinde geçen bizlere bu onursuzca çamuru yapıştıramazlar… Bu iftiraları üretenler için iddialarını kanıtlamak “Namus ve Şeref” borcudur. Merkez İlçe Başkanlığı tarafından hazırlanarak İl Başkanlığı kanalıyla Genel Merkeze gönderilen ve sonrasında İhraç Kararı verilen kişilerin özelliklerine bakıldığında; İl Başkanlığı, Belediye Başkanlığı, Merkez İlçe Başkanlığı, Belediye Başkan Yardımcılığı, İl ve İlçe Yöneticiliği yapmış isimler ile seçim çalışmalarında önemli görevler üstlenmiş üyelerimizin olduğu görülüyor. İsimler cımbızla ve titiz bir çalışmayla seçilmiş. Örneğin 3 günlük yürüyüşte yer alan isimlerden bazıları listede yokken (bu arkadaşlarımız için kesinlikle disiplin işlemi yapılmasını istemeyiz); Yürüyüşümüzün Çanakkale ve Ankara bölümünde bulunmayan Eski İl Başkanımız ihraç edilmiş... Bu da şunu açıkça gösteriyor ki; bu ihraçlar, bir sonraki kongre ve adaylık süreçlerinde rol alabilecek bir kadronun tasfiyesidir… “ dedi.
“Bu bir Parti İçi yol temizliğidir!” ifadelerini kullanan Mutluay sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Ne mutlu ki bizlere, ben ve arkadaşlarım; Belediye Başkan ve Meclis Üyeliklerine aday adaylığımız sürecinde holdinglerden, maden şirketlerinden, müteahhitlerden finansal destek almadık. Ülke tarihinin en büyük çevre direnişlerinden birisi olan Kirazlı-Balaban ‘Su ve Vicdan Nöbeti’ direnişinin örgütleyicisi ve direnişin yöneticisi olduk. Yargılandık… Birileri gibi Kirazlı’da Alamos Gold’a, Bayramiç’te Cengiz’in maden işletmesine karşı ‘Çevreci’ kesilip, başka bir metalik madencilik şirketinin, TÜMAD’ın sponsorluğu ile Lapseki’de yapılan tesisin açılışında kurdele kesmedik. Kısacası Kirazlı’da, Bayramiç’te ‘Çevreci’, Lapseki’de ‘Madenci’ olup, siyasi rant uğruna iki yüzlü politikaların parçası olmadık. Parti yöneticilerinin ve Parti kurullarında görev alan seçilmişlerin, Belediye şirketlerinin yönetim kurullarında ve diğer görevlerde yer almalarını sağlayarak, kamu kaynaklarını siyasi çıkarlar için arpalık olarak kullanmadık, kullandırmadık. Partimizin diğer aday adaylarını destekledikleri için parti üyesi Belediye emekçilerine mobbing uygulamadık. AKP’nin yağma ve talan uygulamalarının İlimizdeki örneği olan ‘Eko Turizm’ kararlarının altına imza atmadık. Topraklarımızın rant uğruna betonlaşmasının, sermayeye peşkeş çekilmesinin işbirlikçisi olmadık. Kendi akrabamızı, yakınlarımızı meclis üyesi yapmadık. Ahlak dışı, yüz kızartıcı adi suçlardan yargılanıp, sonrasında parti örgütünde, parti kurullarında görev almadık. Partimizin örgüt seçimlerinde sandıktan oy hırsızlığının kolaylaştırıcısı olup, sonrasında yerel seçimlerde meclis üyesi adayı gösterilenlerden olmadık. Sonuç olarak; bu ihraçlar partili-partisiz tüm demokratların vicdanını sızlatmıştır. Ülkemizde demokrasi mücadelesinde tarih boyunca, aydınlar ve ilericiler sürgünlerle, zindanlarla, idamlarla büyük bedeller ödemişlerdir; halen de bu bedeli ödemeye devam etmektedirler. Merkeziyetçi yönetim anlayışına karşı katılımcılığı, parti üyelerimizin seçme ve seçilme hakkını, parti içi demokrasiyi savunduğumuz için bir bedel ödenecekse; bu bedeli ödemeye de hazırız. İyi bilinmelidir ki; Demokrasi mücadelesinde etikete, unvana gerek yoktur; her ne koşulda olursa olsun demokrasi mücadelemiz sürecektir… Cumhuriyetimizin 2. yüzyılında, Cumhuriyet Halk Partisinin İktidarında, çağdaş, demokrat, adil, eşit, özgür ve refah içinde bir ülkeyi hep birlikte yaratacağız…”
Çanakkale Belediye Eski Başkan Yardımcısı Rebiye Turan Ünüvar ise açıklamasında, “Biz ön seçim konusunda takıntı haline getirdiniz denen grubuz. İlçe Başkanlığı döneminden beri, ısrarla, temcit pilavı gibi ön seçim, ön seçim… Bizim için o kadar önemli bir şeydi ki… Size bir şey hatırlatmak istiyorum. 2015 yılındaki milletvekili seçimlerine giderken sayın Muharrem Erkek, milletvekili adayıydı. O dönemde hatırlarsanız, Serdar Soydan da Genel Merkez gücünü kullanma yeteneğine haiz bir milletvekiliydi ve ön seçim yapılmasını istemiyordu. O zamanlar ön seçim delegeleri vardı. Bizler kapı kapı gezerek, Muharrem Erkek’i sandıktan birinci olarak çıkardık. Hatırlatmak isterim ki o seçim sayesinde Muharrem Erkek milletvekili oldu. Çanakkale’nin göğsünü kabarttı, Genel Başkan Yardımcısı oldu. Çanakkale’nin ilk Genel Başkan Yardımcısı… Genel Sekreter oldu ve Seçim Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkanlığını yıllarca yaptı. Eğer kazanmış olsaydık eğer bir Adalet Bakanı karşımızda olacaktı. İşte ön seçim budur. Yitip giden bir kahraman olmak yerine Çanakkale’nin göğsünü kabartan, bugün de Belediye Başkanı, şehr-i emin, şehrin emanet edildiği bir insana dönüştüyse eğer 2015 yılındaki şu anda partiden ihraç ederek cezalandırttığı kişilerin sayesinde, Türkiye’ye adını duyurmuş biri olarak adı tarihe geçti. Ama bundan sonrasında da seçildikten sonra 69 tane emekçinin kadrosunu geriye alarak, hoşuna gitmeyen kişileri işten çıkarıp ama bir süre sonra aralarından geri çekip işe alarak, bütün belediye çalışanlarının ayda iki üç kere yerini değiştirerek kamuya ait bütün alanları satışa çıkararak, bir mirasyedi olarak tarihe geçecek. “ ifadelerine yer verdi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Çanakkale Merkez İlçeden kesin ihraç edilen ve basın açıklamasında imzacı olarak bulunan 11 kişi ise şu şekilde: M.İrfan Mutluay - Doğan Ateş - Metin Ümit Ural - Süleyman Erte - Rebiye Turan Ünüvar - Nazmiye Gök - Nursevim Azap – Kadir Erkoyun – Şenay Cancanoğlu – Gizem Üzden Yeşil - Gönül Başaran
(SEVİ GÖZAY UĞURLU)
