Çanakkale Pancarları Şeker Oldu, Üreticiye 1 Kuruş Bile Yok!

Çanakkale'nin Biga, Ezine ve merkez ilçelerindeki Kumkale, Halileli ve Yapıldak köylerinde pancar üreticileri, 8 aydır anlaşma yaptıkları şirketten ödeme bekliyor. Pancar üreticileri, taşeron firma tarafından alınan pancarlarının karşılığında söz verilen ücretlerin ödenmediğini belirtiyor.

1810

Çanakkale’de pancar üreticilerinin yaşadığı 8 aylık mağduriyeti, İYİ Parti’den İl Genel Meclis Üyesi Murat Çağlayan dile getirmişti. İl Genel Meclisi Mayıs ayı toplantısında Çağlayan, Susurluk'ta Şeker Fabrikası’yla çalışan taşeron firmanın pancar üreticisine ödeme yapılmadığı ifade etmişti. Çağlayan'ın açıklamasının ardından pancar üreticisinin sorunları kent gündemindeki yerini aldı. Biga, Ezine ile Çanakkale merkezde Kumkale, Halileli ve Kumkale köylerinde pancar üreticisi 8 aydır para bekliyor. Konuya ilişkin açıklamada bulunan pancar üreticileri, taşeron firma tarafından alınan pancarlarının karşılığında söz verilen ücretlerin ödenmediğini belirtti. Pancarların tarlanın başına konup uzun süre bekletildiği için çoğunun çürüdüğünü söyleyen üretici, "Ellerini vicdanlarına koysunlar. Fabrika, ‘para yatacak’ dedi ama 1 kuruş dahi almadık" diye ekledi.

“Pancarların çoğu çürüdü”

Kumkale Köyü’nden Atakan Gülmüş, geçtiğimiz sene pancar üretimi için fabrika yetkililerinin kendileri ile iletişime geçtiklerini ifade ederek, “Susurluk’tan Şeker Fabrikası geçen sene bize geldiler. Pancar diktirmek istediklerini söylediler. Dikmeye karar verildi. Sözleşme yapıldı. ‘Sezon bittikten 1 ay sonra paranız yatacak’ denildi. 10 ton üzerinden sözleşme yapıldı. Pancarlarımızı diktik, büyüttük. ‘Tırlara yüklenecek’ dendi. Ama tırlara yüklenmedi, tarlanın başına kondu. Çıktıktan 1 ay sonra pancarlar yerden kalktı. Yağmurlar başladı. Pancarların çoğu çürüdü” dedi.

“Fabrika ‘para yatacak’ dedi ama 1 kuruş dahi almadık”

Gülmüş, taşeron firmadan alacaklarını alamamanın yanı sıra kendilerinden nakliye bedeli de aldıklarını kaydederek, “Bizden nakliye parası aldılar. Makinanın masraf ve çıkarım bedellerini bizden almaya çalıştılar. Çoğu kişi davalık oldu. Biz bir şekilde tırlara yükleyip gönderdik, çamurlu diye araba başına yüzde 30-40 fire kesildi. Malımızın çoğu çöpe gitti. Fabrika ‘para yatacak’ dedi ama 1 kuruş dahi almadık. 250-300 milyar paramız içerde kaldı. Fabrikadan şikayetçiyiz. Köyce mağduruz. Sadece Kumkale değil, Halileli, Çıplak, Tevfikiye, Yapıldak köylerinde de büyük mağduriyet var. 100-150 kişi mağduruz. Sesimizi duyurmaya çalışıyoruz” ifadelerine yer verdi.

"Şirket yetkilileri, ‘fifti fiftiyiz’ diyor”

Pancarın tarladan kasım ayında toplanması gerektiğini belirten çiftçi Gülmüş, “Kasım’da toplanacak. Yılbaşında para yatırılacak denildi. İşler tersine gitti de gitti... Şirket yetkililerine ulaşanlara da, ‘Sizin alacağınız para yok. Fifti fiftiyiz’ diyor. 350 ton 500 ton kişi başı mal döktü herkes” diye belirtti.

“pancarın poları yükselsin diye tarlada bekletildi”

Gülmüş, yetkililerin pancarın polar değerinin yükselmesi için hasat edildikten sonra toprak üstünde bırakılması gerektiğini söylediklerini belirterek, “Pancarlar, tarlaların başına döküldü. Neymiş? Pancar polar yapacakmış. ‘Daha karlı olacak’ dediler. Yağmur yağınca bizim mal çürüdü. Polar yükselse de bizim için bir şey değişmedi. Yine para alamadık. Ekim öncesinde de hiç para almadık. Çapa parası dediler, yatmadı. İlaç parası dediler verilmedi. Sulu gübre verdiler, işe yaramadı bizde azotlu gübre aldık” sözlerine dikkat çekti.

“Yonca tarlalarını bozup, pancar diktirdiler”

Yapıldak Köyünden Çiftçi Salih Durgun ise yonca tarlalarını pancar dikmek için bozdukların söyleyerek, “Şirket geldi, yonca tarlalarını sürdürdüler. Pancar ektirttiler. Yonca tarlalarını bozduk. ‘Pancardan şu kadar para kazanacaksınız’ dediler. 8 ton da olsa 10 ton üzerinden para alacaksınız. Sizin işiniz garanti’ dediler. Bir nevi bizi kandırdılar” sözlerine yer verdi.

“Onların verdiği ilaçlar kar etmedi, pancarlarda ot yürüdü”

Durgun, şirket yetkililerinden ekim-dikim işleri için gelen giden olmadığını dile getirerek, “Biz pancarları diktik. ‘6 mühendis bölgede bütün yaz dolaşacak, ne zaman gübre ne zaman su verileceğini söyleyecek’ dediler. Ne gelen var ne giden var... Sadece ağustos ayında gelip masraf sözleşmesi yaptılar. Para da yatmadı. Avans, çapa parası vermediler. Onların verdiği ilaçlar kar etmedi, pancarlarda ot yürüdü. Pancarlarımız büyümedi. Kendi imkanlarımızla gidip ilaç aldık. Şubat ayının sonunda hasada geldiler. Her yer çamur, pancarın 4’te 3’ü tarlada kaldı. Makine gömdü gitti. ‘Para yatacak’ dediler. ‘Parayı 10 ton üzerinden alacaksınız’ dediler. Aldılar gittiler; ne para var ne pul var... Ektirdikleri mahsulü dolaşmadılar, ilgilenmediler. Telefon açtığımızda da gelmediler. İlgilenmediler. Mağduruz” dedi.

“Hepimizi borçlu çıkartıyorlar”

Kumkale Köyünden Çiftçi Mehmet Ali Yücel ise, “Geçen sene 170 dönüm pancar diktim. İl Tarım Müdürü çeltik diktirmedi. Bizde pancar ektik. Tefeciden para aldım, toprak altı 5 bin metre boru gömdüm. Susurluk şeker fabrikasına 1000 ton pancarım gitti. Haftasına para ödenecek dediler. 44 milyon alacaklı çıkartıyorlar. Hepimizi borçlu çıkartıyorlar. Benim pancarım şeker oldu satıldı, fabrika parasını aldı. Fabrika yetkilileri elini vicdanına koysun. Bu çiftçi bu kadar mağdur mu? Yetkililer biraz duyarlı olun. Sayın Valim, İl Tarım Müdürüm ilgilenin bizimle. Avukata gidecek gücümüz yok. Ben ürettim hakkımı istiyorum. Ben kasım ayında Susurluk’a pancarımı teslim ettim. Benimde derdim, borcum var” diye belirtti.

(DAMLA YELTEKİN)
Paylaş