Çanakkale İl Özel İdaresi tarafından yapılması planlanan jeotermal arama ihalesi, bölgenin ekosistemine yönelik ciddi endişelere neden oluyor. Eceabat ve Gelibolu ilçeleri hariç, il genelinde 99.021,33 hektar (yaklaşık 990 bin 21 dönüm) araziyi kapsayan bu ihale, hem yerel halk hem de sivil toplum kuruluşları tarafından büyük bir tepkiyle karşılanıyor. Çanakkale İl Genel Meclisi CHP Grup Başkanvekili Av. Güneş Pehlivan, “Hemşehrilerimizin topladığı yüzlerce imza dikkate alınmalıdır. Bu işlemde Çanakkale'nin kamu yararı yoktur” sözlerine dikkat çekerek; İl Özel İdaresi'ne sağlıklı koşulları oluşmamış bu ihaleyi yapmama yönünde takdir yetkisini kullanmaya çağrısında bulundu. Yeni ihaleler 24 Temmuz’da (yarın) saat 13.30’da Çanakkale İl Özel İdaresi’nde bulunan Çanakkale İl Encümen Toplantı Salonunda yapılacak.
CHP Grup Başkanvekili Pehlivan ihaleye çıkarılan 36 alanın 100 bin hektarı geçeceğini ifade ederek, “Bu kadar geniş bir alanda, tarımı, arkeolojik ve doğal sit alanlarını, su havzalarını, turizmi, Bozcaada ve Gökçeada'nın 1151 Sayılı Kanundan kaynaklanan özel statüsünü, halk sağlığını gözetmeksizin jeotermal araması yapılması, sonraki etapta da arama faaliyetinin işletme faaliyetine dönüşecek olması kabul edilemez. İl Özel İdarelerin arama ruhsatı verebileceği azami alan 5 bin hektardır. Bu nedenle 36 bölümden oluşan arama sahaları parça parça 5 bin hektarın altında bırakılmış ancak bu durum toplamda 100 bin hektara yakın arazinin ihaleye çıktığı gerçeğini değiştirmemiştir” dedi.
Pehlivan, Çanakkale’de bazı bölgelerde hali hazırda su yetersizliği olduğunu hatırlatarak, “Arama faaliyeti esnasında sondaj süresinde ekosistemin bozulması, kuyu sondajları boyunca jeotermal sıvı ile su ve toprağın kirlenme riski, karbondioksit ve sülfür emisyonları, jeotermal sıvının ekstraksiyonu nedeniyle arazinin çökme riski gibi birçok tehdit barındırmaktadır. Jeotermal akışkanın yeryüzüne çıktığında bulundukları yerin topoğrafik yapısına bağlı olarak en yakın dere yatağına ulaşarak havzaların yer altı ve yer üstü su kaynaklarına karışması ile; doğal su yollarıyla sulama ve içme amaçlı kullanılan sulara karışarak bu suların kalitesinin bozulması hatta kullanılmaz hale gelmesi söz konusudur” diye belirtti.
Özellikle yaz aylarında, köylere tankerle su taşındığına dikkat çeken Av. Pehlivan, “Bilinenin aksine Çanakkale su yönünden zengin bir il değildir. Başta Ayvacık olmak üzere bazı bölgelerimizde yaz aylarında köylere tankerler ile su taşındığı bir süreçteyiz. Bu koşullarda ilk aşamada arama, ikinci aşamada işletme faaliyetine konu olacak yaklaşık 100 bin hektarda jeotermal sahası oluşturulması ileriki aşamalarda karşımıza büyük bir kriz olarak çıkacaktır.
Çanakkale İl Özel İdaresine sunulan, sivil toplum örgütleri ve Çanakkaleli hemşehrilerimizin topladığı yüzlerce imza dikkate alınmalıdır. Bu işlemde Çanakkale'nin kamu yararı yoktur. İdarelerin ihaleyi yapıp yapmamakta takdir yetkisi bulunmaktadır. Bu sebeple Çanakkale İl Özel İdaresi'ni sağlıklı koşulları oluşmamış bu ihaleyi yapmama yönünde takdir yetkisini kullanmaya çağırıyorum. İhalenin yapılması halinde her türlü yasal başvuru hakkının tarafımızdan kullanılacağını bir kez daha bildiriyorum” sözlerine yer verdi.
(DAMLA YELTEKİN)
